Yarının geleceği bugünden bellidir
- erkan kurukavak

- 13 Eki
- 2 dakikada okunur
Gürsel Tekin’den sonra Kılıçdaroğlu da CHP’nin başına kayyum atanmak için o günün gelmesini bekliyor.
Üzerine kayyum atanan Ahmet Türk, “CHP'li belediyelere kayyım atanırken göreve iade edilmek istemem” diye bir tavır göstermişti. Böyle bir tavrı CHP’den beklemek mümkün değil tabii.
Ama yine de sorunu Gürsel Tekin ve Kılıçdaroğlu’yla açıklamaya çalışanlar çok kötü yanılacaklar.
İmamoğlu gibi iktidar olmaya odaklı siyasetçiler olabilir ama, ihalelerde, rant paylaşımında, AKP’yle bir şekilde ilişkili olan, AKP’ye teslim olmaya hazır yüzbinlerce CHP’li olduğunu unutmamak gerekir. Sorunu başka yerde aramak gerekiyor.
CHP’nin bu kadar edilgen ve teslimiyet içerisinde olması onun bu çürümüş devletin bir parçası olmasıyla ilgilidir.
Türkiye’nin gündemini başka kavramlarla belki anlamak gerekir. Olmakta olan zaten oluyor ve müdahale etme şansı neredeyse yok gibi.
Mesela milliyetçilerin ve İslamistlerin göz boyaması gibi, “Ulusal egemenlik ve birlik”, “Milli İrade”, “Din kardeşliği” gibi kavramlar kullanılacağına, halk muhalefeti olarak, Bu çürümüş devlette vücut bulmuş tüm partilere karşı “Bürokratik Oligarşi”, “Milli Rant Sultası”, “Faşist Dikta”, “İşbirlikçi Burjuvazi” gibi, halkımızı onlardan ayıracak yeni olmayan ama bu arada unutulmuş kavramları yeniden keşfedebiliriz. Ve bu izahat daha doğrudur üstelik.
Evet CHP’yi desteklemek lazım ama CHP bunu istemiyor ki. İmamoğlu’nun tutaklanması üzerine baş göstermiş sokak eylemlerinden gençleri geri çeken, üstelik onlara provokatör suçlamasında bulunanlar, bugün kadın polise şirin görünmek için ona yardım etmeye kalkan Mahmut Tanal ve Özgür Çelik değiller miydi?
CHP’yi desteklemeye gidenler, CHP mitinglerinde taşıdıkları flamalarından dolayı saldırıya uğramadılar mı?
Tüm il ve ilçe teşkilatlarını şehir meydanlarına çağıracağına CHP neden İstanbulluları parti merkezine çağırmakla yetindi? Çünkü o da AKP ve diğerleri gibi aynı çürümüş oligarşik devletin aynı oligarşik partisi olduğundan.
CHP’ye sahip çıkalım çıkmasına da, işleri bu mertebeye getirenler biraz da CHP’liler değil mi? Bunun örneklerini daha önce yazmıştım, hepsini bir daha sayarak canınızı sıkmayayım.
Biliyorum çok seveni, o başka diyenleri var ama Özgür Özel’in tüm diğerleri gibi (Mansur Yavaş) o çürümüş devletin içinde kümelenmiş siyasi bir partinin lideri olduğunu unutmamak gerekir.
Bizim de söyleyebilecek bir şeyimiz yok çünkü biz zaten hepsinin ortak düşmanıyız. “Kurtuluş sosyalizmde” de diyemiyoruz çünkü mevzu biz değiliz. “Milli birlik ve beraberlik”, “İslam kardeşliği” peşinde koşan toplum, darmadağın olmuş birbirilerini parçalıyorlar.
Ortalık çok gergin, kendinize dikkat edin!
08.09.2025




Yorumlar