Etnisite, din, ulus kıskacında Filistin

Hamas kadın, çocuk ve yaşlıları katlederek kendisine önemli bir destekçi çevresi buldu. İsrai de onun on misli kadını, çocuğu ve yaşlı insanı katlederek, özellikle batının tüm desteğini almasını bildi.

Yalnız bu iki güç ve onların destekçileri, özgür, eşitlikçi, demokratik bir toplumu hayal bile edemeyecek derecede ona o kadar uzaklar ki, bildikleri tek şey karşı tarafı fiziken ortadan kaldırmanın yollarını aramak.

Halbuki herkes biliyor ki İsrail devletini ortadan kaldırmak bugünkü dünya konjuktüründe neredeyse mümkün değil. Erdoğan da bunun farkında ve İsrail konsolosluğunun önünde toplanmış protestoculara gazlı müdahale etmekten geri durmuyor.

İsrail de Filistin halkını ne fiziken ne de politik olarak yok edebilir. Filistin halkının davası ve varlığı onun coğrafi sınırlarından ibaret değildir. Batının bütün baskı ve tehditlerine rağmen dünyanın dört bir yanında sokağa çıkan kitleler bunun kanıtıdır. Bir halkın toplumsal varlığı artık onun coğrafi sınırlarıyla ölçülmüyor. Kaldı ki Filistin halkanın davası dünyanın en eski ve en bilinen politik davasıdır.

Böyle olduğu halde Hamas, demokratik, eşitlik ve özgürlükçü çözümler konusunda Filistin Kurtuluş Hareketi’nin en yanlış adresidir. Hamas İslam-i faşist bir yapılanmadır. Kadın düşmanıdır. Hamas’ın iktidarında bir bağımsız ve özgür Filistin mümkün değildir.

Netanyahu üzerinde uzun uzun durmaya bile gerek yoktur, çünkü o Ortadoğu’nun Hitleridir.İsrail halkının ve barışçıl çözüm anlayışını destekleyen iyi niyetli yahudilerin de başında tam bir felakettir. Netanyahu eli kanlı bir cellattır. Onun iktidarı altında İsrail halkı da özgür değildir.

İsrail’de, cılız da olsa, Netanyahu’ya karşı demokratik çözüm önerisi olan bir barış hareketi söz konusudur. Bunu dikkate almak ve hatta karşı tarafı barışçıl çözüm lehinde bölmek için onlarla ittifak arayışında olmak gerekir. Filistin için bunu söylemek zor çünkü Hamas’ın fanatik islamizmi bunun önünde büyük bir

engel. Filistin halkının Müslümanların dışında kimseden destek alamamasının bir sebebi de budur. Batı, Mücahitler, El Kaide, Taliban, Işid, Hamas gibi örgütleri yer yer destekleyerek İslamı hem şeytanlaştırmış hem de onları kullanarak İslami hareketleri marjinalliştirmiş, onları şiddetin ve terörün merkezi haline getirmiştir.

Netanyahu veya Hamas’ın dışında barışçıl, demokratik, eşitlikçi alternatifler bulmak tabi ki öncelikle İsrail ve Filistin halklarının sorunudur ama destekçileri de sorun üretmekten çok soruna çare olma gayreti içerisinde olmalıdırlar. “İki devlet, iki millet” gibi öneriler zaten sorunun yaratıcısıdır. Bu bakımdan Erdoğan’ın da sıcak baktığı, aslında Rusya’nın önerisi olan “İki devlet, iki millet” fikri dikkatle incelenmelidir. Rusya, Ukrayna savaşından dolayı batıyasıkıştırmak için böyle bir öneride bulunuyor. Yani Netanyahu-Hamas krizinden kendine pay

çıkarmaya çalışıyor.

Sizin paydanız barış isteyenlererden yana olsun. Barışçıl, demokratik ve özgürlükçü

çözümlerin sadece Filistin için değil tüm Ortadoğu için hayati önemi olacak. Avrupa birleşirken, kendi sınırlarını bir bir kaldırırken, Etnisite; tek millet, tek bayrak, tek din gibi eskimiş, pert olmuş politik programları Orta Doğu’ya layık görmesi kabul edilemez. Bu ayrıca insanların din, millet, bayrak için birbirlerini boğazladığı, bitmez tükenmez savaşların tetiklendiği, Batının Doğuya kurduğu bir tuzaktır. Bu tuzağa düşmemek gerekir.