Bir müzisyenin ölümü

Onur Şener’in ölümü medyanın gösterdiği gibi bar ortamında bir anlaşmazlıktan kaynaklanan basit bir şiddet olayı değildir. Hele hele sosyal medyada sık sık kullanılan “Nasıl bir ülke olduk” gibi şiddeti genelleştiren ve sonuçta sıradanlaştıran yorumları okudukça, bir toplumun konuları nasıl çarpıttığı ve dolayısıyla kendini nasıl inkar ettiği daha net ortaya çıkıyor.

İlk olarak Ece Temelkuran’dan sonra da bir arkadaşımın nihayet doğru bir analizinden okumuştum, Onur Şener’i öldürenler onu herhangi bir şarkının sözlerini bilmediği için değil, “Ölürüm Türkiye'm” şarkısının sözlerini bilmediği, belki de bilip de söylemediği için öldürmüşlerdir.

Yani olay sıradan bir “toplumsal Şiddet”, bir “Öfkesine hakim olamama”, bir “Kontrolü kaybetme” meselesi değil, politik bir cinayettir. Onur Şener’in burada ne olduğu (solcu, pasifist vs.) önemli değildir. Ayrıca o, o malum şarkıyı söylemek zorunda da değildir. Ama ondan bunu isteyenlerin niyeti bellidir: Faşist ideolojilerine alan açmak, karşılarında buldukları kişi, kurum ve mekanlar üzerinde terör estirip hakimiyet kurmak.

Basının olayı sıradanlaştırması ise müzisyenin katlini milliyetçi bir motiften men etme çabasından başka bir şey değildir. Halbu ki müzisyeni öldüren o üç kişi değil, Milliyetçiliktir... Çığırdan çıkmış Milliyetçilik... İçinde faşist öğeler taşıyan Milliyetçilik... Fevri dönmüş Milliyetçilik.

Radikal İslam’dan biliriz... Işıd Suriye’de yol kesip, herhangi bir Sure’yi bilmeyen yolcuların kafasını kesiyor, bunu Videoya çekiyor, inanmayan veya inandığı halde dinini bilmeyen kafirlere ibret olsun diye bunları internetten yayınlıyordu. En başta başbakan olmak üzere Kendisini Müslüman gösteren zamanın hükümeti bu şiddeti gösterenlerle temas halinde olmaktan çekinmiyor, onların işledikleri suçlara bahneler buluyordu.

Ondan öncekiler de pek iyi sayılmazdılar ama islami yolun tek başına yetmeyeceğini anlayan aynı iktidar Milliyetçilik kozunu da kullanmaya başlayarak, zaten zıvanadan çıkmış bu ideolojiyi her türlü kötülükle donattı, islamiyeti dejenere ettikten sonra şimdi de milliyetçiiliğin en bayağı biçiminiyle toplumu kirletmeyi, bu kirlilikle iş görmeyi becerdi.

Müzisyenin ölümünün sıradanlaştırılması da aynı mantığın ürünüdür: Ne olursa olsun Olayın Milliyetçilikle bağı kurulmamalı, “Biz nasıl bir ülke oldu”, “Ah ah, vah vah” gibi bahanelerle Milliyetçilik ve Milliyetçiler koruma altına alınmalıydı. Yahu gül gibi adamı “Ölürüm Türkiye'm” şarkısını söylemediği için katlettiler, siz neyin peşindesin?!

04.10.2022